T.C.
GÜMRÜK VE TİCARET BAKANLIĞI
Hukuk Müşavirliği
Sayı :11985113/045.02[HM-2259]
Konu :Akaryakıt Kaçakçılığı
03.02.2015 / 5696321
DAĞITIMLI
Müşavirliğimize intikal eden olaylardan, 5607 sayılı Yasaya Muhalefet suçunun işlendiği iddiası ile yürütülen soruşturmalar neticesinde ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca, 6545 sayılı Kanunun 89 uncu maddesi ile 5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrasında yer alan “menşei belli olmayan” ibaresinin suçun unsurlarından çıkartıldığı gerekçesi ile kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde kararlar verildiği ve bu kararlara karşı itiraz yoluna gidilip gidilmeyeceği hususunda tereddüte düşüldüğü bildirilmektedir.
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 3 üncü maddesi, 28.03.2013 tarihli ve 6455 sayılı Gümrük Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmiş ve anılan maddenin onbirinci fıkrasında,
“Akredite laboratuvar analiz sonucuna göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından belirlenen seviyede ulusal marker içermeyen, yasal yollarla Türkiye’de serbest dolaşıma girdiği belgelendirilemeyen veya menşei belli olmayan akaryakıtı; üreten, satışa arz eden, satan, bulunduran, bu özelliğini bilerek ticarî amaçla satın alan, taşıyan veya saklayan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır.” hükmü düzenlenmiştir.
Söz konusu maddede gerek yurt içinde gerçekleştirilen kaçakçılık suçuna gerekse de gümrük kaçakçılığı suçuna yer verilmiş olması, bu suçun aynı zamanda kaçakçılık fiillerinin düzenlendiği 5607 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında da suç olarak düzenlenmiş olması nedeniyle, söz konusu madde, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değiştirilmiş ve anılan madde,
“Ulusal marker uygulamasına tabi olup da, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun belirlediği seviyenin altında ulusal marker içeren veya hiç içermeyen akaryakıtı;
- a) Ticari amaçla üreten, bulunduran veya nakleden,
- b) Satışa arz eden veya satan,
- c) Bu özelliğini bilerek ve ticari amaçla satın alan,
kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis ve yirmi bin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır. Ancak, marker içermeyen veya seviyesi geçersiz olan akaryakıtın kaçak olarak yurda sokulduğunun anlaşılması hâlinde, onuncu fıkra hükmüne istinaden cezaya hükmolunur.” şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Bakanlığımıza intikal eden bazı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararlar incelendiğinde, kaçakçılık olayına konu akaryakıtın menşei konusunda şüphe bulunmasına rağmen, “5607 sayılı Kanunun 3 üncü maddesinin onbirinci fıkrasındaki “menşei belli olmayan ve yurda girişi belgelendirilemeyen akaryakıt” ibaresinin madde metninden çıkarılmış olması ve yapılan ölçümlerde de söz konusu akaryakıtın yeterli seviyede ulusal marker içerdiğinin tespit edilmiş olması” gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
6545 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin gerekçesinde de belirtildiği üzere, “menşei belli olmayan ve yurda girişi belgelendirilemeyen akaryakıt” ibaresinin madde metninden çıkarılmasının sebebi, aynı Kanunun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasında da aynı suça yer verilmiş olmasıdır. Anılan fıkra şöyledir:
“Eşyayı, gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ülkeye sokan kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis ve on bin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılır. Eşyanın, gümrük kapıları dışından ülkeye sokulması halinde, verilecek ceza üçte birinden yarısına kadar artırılır.”
Dolayısıyla, “menşei belli olmayan ve yurda girişi belgelendirilemeyen akaryakıt” ibaresi her ne kadar madde metninden çıkarılmış olsa da, menşei belli olmayan ve yurda girişi belgelendirilemeyen akaryakıtın söz konusu olduğu hallerde, Kanunun 3 üncü maddesinin bir ve onuncu fıkralarının uygulama alanı bulacağı düşünülmektedir.
Yukarıda yer verilen mevzuat ve açıklamalar çerçevesinde, ilgili Cumhuriyet Başsavcılıklarınca verilen kovuşturmaya yer olmadığı şeklinde kararlara karşı yukarıda belirtilen gerekçelerle itiraz edilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.
Bilgilerini rica ederim.
Av. Suavi ÖNAL
Bakan a.
- Hukuk Müşaviri
DAĞITIM:
Tüm Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüklerine